Dünya Dili Olarak TÜRKÇE
Türkçe En Matematiksel Dildir
Türkçe dünyada ki en matematiksel dildir. Dolayısıyla hem Türkçe öğrenenler matematiksel bir zihin yapısına sahip olur, hem de Türkçe konuşanlar özellikle belirli bir eğitim ve kültür düzeyine sahipse ister istemez mantıksal söz dizilime çok riayet etmek durumunda kalır. Çünkü dikkatli bir kimse mantık hatalarını Türkçede kolaylıkla yakalayabilir.
Özellikle bizim bilgisayar bölümlerinde Boolean Cebri ismi anlattığımız matematiksel bir konu vardır. Bu mantık ile matematiksel fonksiyonları birleştiren önemli bir konudur. Dolayısıyla bizler bilgisayarcı olarak bir hizmeti görmek üzere geliştirdiğimiz yazılımlarda önce akış diyagramını, yani algoritmayı oluştururuz. Daha sonra bu algoritma üzerinden kullanacağımız programlama dilinin komutlarını sırayla yazarak programı yani yazılımı meydana getiririz.
Yazılımda syntax denen dizilim kuralları vardır, Türkçe ‘dekine çok benzer. Siz bu dizim kurallarına uyduğunuz zaman kolaylıkla kodlama yapabilirsiniz. Hatta çok yaygın olan BASIC dilinin geliştirilmesi sırasında Türkçe cümle yapısı dikkate alındığı hususunda bir tevatür de vardır. Belki de o yüzden Türk gençleri bilgisayar programlamayı çok kısa zamanda öğrenebiliyorlar.
Burada Türkçenin kuralları çok belli, sistematik bir dil olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Öyle ki fikir üretemeyen, yorum yapamayan, elektronik bir düzenek olan bilgisayarlar dahi sistematik bir dille çalıştırılıyor.
Türkçe Fakir Bir Dil midir?
Türk Dil Kurumu’nun güncel Türkçe sözlüğünde 117 000 kelime olduğu, bunun yaklaşık 14 bininin diğer dillerden dilimize geçtiği şeklinde bir bilgi mevcuttur.
Tabii İngilizcede 400.000, Almancada 500.000, Fransızcada 600.000, Rusçada 1 milyon 100 bin, Ukraynacada 1.300.000, Arapçada 1.500.000 gibi rakamlara internette ulaşabilirsiniz. Bazı aklı evveller Türkçe’nin kelime sayısının az olması nedeniyle Türkçe’nin fakir bir dil olduğunu iddia ederler. Benim şahsi kanaatim der ki bu insanlar Türkçe ile ve Türklerle sorunu olan insanlardır. Her zaman, her fırsatta Türkleri ve Türk çocuklarını aşağılamaktan onları değersizleştirmeye çalışmaktan büyük bir zevk alırlar.
Bu insanlar bu toprağın suyunu içer, Bu toprağın ekmeğini yer ama bu toprağı kanlarıyla canlarıyla bağımsızlığına eriştiren insanlara, ekmeğini paylaşan insanlara, ırzını namusunu koruyan insanlara ihanet etmekten geri durmaz. Gerçmişte yaşadığı coğrafyada kim Rus’tan, kimi Rum’dan, kimi Bulgar’dan, kimi Yunandan, kimi Arap’tan eziyet görmüştür ama gelir burada Türk’e düşman olur. Bu da çok ilginç bir durumdur. Neyse biz konumuza dönelim.
Türkçe eklemeli bir dildir. Dolayısıyla her farklı cisim durum ya da herhangi bir şey için yeni bir kelime bulmak gerekmez, kolaylıkla kelime üretilebilir. Çünkü eklemeli bir dil olduğu için her durumu ifade eden bir ek vardır. Dolayısıyla akılcı olan matematiksel olan, mantıklı olan da budur. Geçenlerde sosyal medyada bir paylaşım önüme düştü.
Diyor ki
“Dil Devriminin Muhteşem Özeti
Aleni, aşikâr, bariz, ayan, bedihi, vazıh, salih, müstehcen, münhal, üryan, defisiter, mübin kelimelerinin hepsinin karşılığına “açık” yazılmış. Yani bu kelimeler Türkçeymiş dil devrimi ile hep senin karşılığına “açık” kelimesi getirilmiş. Altında da şöyle yazıyor “Bu dram dünyanın en zengin dillerinden biri olan Türkçe’nin kasten felç edilme dramıdır.”
Şimdi bunun neresinden tutarsınız? Söylenen kelimelerin hepsi Arapça ve Farsça kelimeler. Ben hiç vazıh kelimesini kullanmadım, defisiter kelimesini kullanmadım, mübin kelimesini kullanmadım. Kullanmak gerekir mi? Bence hiç de gerekmez. Şimdi bunlar Türkçe kelimeler olmuş oluyor, açık kelimesi öz Türkçe bir kelimedir ve tabiî olarak halk biraz önce saydığımız kelimelerin karşılığı olarak açık kelimesini bilir. Adam buradan bile Türkçeyi felç etme durumu olarak izah edip Arapça ve Farsça kelimelerinin kullanılmasını bir zenginlik olarak addediyor. Zaman İngilizce ve Fransızca kelimeler de zenginlik demektir. Böyle bir mantık olabilir mi?
Elimizde dünyanın en mantıklı ve matematiksel dili var. Bir kelimeden 22 farklı kelime üretebiliyoruz ve biz tutturmuşuz hala bu mükemmel dili değersizleştirerek çeşitli nedenlerle başka dillerin başka ülkelerin hayranlığı ile bilakis kendimizi küçük düşürüyoruz.
İnsanımızın özellikle de 50 yaşın üstündeki insanımızın artık aklını başını almasını tavsiye ediyorum.
Bir örnek verelim mesela orman kelimesinden ormanlık, ormancı, ormanlı, ormansız, ormancık, ormandaş, ormansı, ormansıl şeklinde bir çırpıda 8 kelime kolaylıkla türetilebilir ve karşıdaki kimsede çok kullanılsın ya da kullanılmasın kolaylıkla anlar.
Muhteşem Dil
İşte muhteşem dil budur yani Türkçedir. Bu dil bir takım kötü niyetli kimseler tarafından bilim dili değil diye aşağılanmıştır. Gerçekten bu dünyada Türk olmak ve Türkçe konuşmak zordur. Eğer Türk’seniz herkes size düşman olur, herkesin sizinle hesabı olur. Ya özünüzü ve ruhunuzu satacaksınız ya da bunları bilerek dik duracaksınız gözünüze sahip çıkacaksınız. Biz zor olanı seçtik dik duruyoruz özümüze sahip çıkıyoruz. Kimsenin önünde eğilmedik, kimseye kul olmadık, olmayacağız. Atatürk’ün mirasını yerine getireceğiz Fikri Hür Vicdanı Hür, bilimle, akılla ahlakla hareket eden insanlar olacağız. Böyle insanlarla birlikte yol alacağız.
Türkçe İngilizce Yerine Dünya Dili Olmalıdır
Evet Türkçe’nin bu güzel ve muhteşem özelliğini ifade ettikten sonra çok daha önemli bir sayfaya gelelim. Türkçe İngilizce yerine dünya dili olmalıdır.
Neden? Çünkü az kelimeyle çok kelime üretebiliyorsunuz. Yapım eklerini bildiğinizde her türlü kelimeyi üretebilirsiniz. Çekim eklerini bile kullanmazsanız karşınızdaki insan sizi anlayabilir. Türkçe’nin bir Lite versiyonunu geliştirip uluslararası iletişim dili olarak sunulmalıdır. Bu Türkçe versiyonu 2 hafta içerisinde kelimeleri ve ekleri ile birlikte öğrenilebilecek şekilde tasarlanmalıdır. Dolayısıyla dünyanın her tarafındaki insanlar bu muhteşem ve matematiksel dili az sayıda kelime ve ek öğrenmek suretiyle edinebilecektir.
Bu teknikle Türk Cumhuriyetleri ile aramızdaki lehçe farklılıkları çok kısa zamanda ortadan kalkacak birkaç günlük çalışma ile tüm Türkler birbiriyle anlaşabilir hale gelecektir.
Dünyanın En Hızlı Yazdıran Klavyesi: TEZEREN
Ayrıca bizim ödül de aldığımız çalışma ile bilim dünyasına kazandırdığımız TEZEREN isimli Türkçe klavye kullanımı sayesinde yazım hızı artırılabilecek çok daha verimli ve hızlı işler çıkarılabilecektir.
TEZEREN’i geliştirirken Türkçe internet sitelerinde kullanılan takribi 1.300.000 kelimeyi inceledik ve en çok kullanılan harf dizilimlerini çıkarttık. Elin fizyolojisini göz önüne alarak yerleştirdiğimiz klavye üzerindeki harf dizilimleri ile çok daha kolay kullanılabilen bir klavye elde ettik. Bu klavye özellikle sürekli klavye kullananlarda gelişen Tünel Karpat Sendromu denen meslek hastalığının da oluşmasını engelleyecektir.
Türkçe klavye olan F klavye 20 Ekim 1955’te bakanlıklar arası standardizasyon komitesi tarafından onaylanmış, bu tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. F klavyeyi geliştiren, daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener’dir. İhsan Sıtkı Bey o dönemki güncel 30.000 kök kelimeyi ilkel şartlarda, büyük emekle analiz ederek klavye üzerinde bugün F klavye diye bilinen harf dizilimi oluşturmuştur.
Dil zaman içerisinde değişime uğrar, 1955 yılında kullanılan kelimelerin bir kısmı günümüzde kullanılmamaktadır. F klavyede esas satır denen, orta satıra elinizi yerleştirdiğinizde 100 harfin 77sini işaret parmaklarınız, esas satır üzerindeki diğer parmaklarınızla basabiliyorsunuz. Boğaziçi Üniversitesi tarafından geliştirilen E klavyede ise bu 78 harfe çıkıyor. Bizim geliştirdiğimiz TEZEREN de ise elinizi kaldırmadan basabileceğiniz harf sayısı 92. Yani 8 harf dışında parmaklarınız sadece bir satır üzerinde duruyor, işaret parmaklarınızın de yardımıyla 100 harfin 92 sinin rahatlıkla basabiliyorsunuz. Düşünün F klavyede esas satır basım oranı %77 iken, yarışmalarda her yıl birinci olan Türk ekibi her TEZERENİ kullansa kırılamaz rekorlar elde edecektir.
Klavye Kullanan Meslekler için Geliştirildi
Biz bu klavyeyi geliştirirken özellikle bilgisayar mühendisleri, gazeteciler ve katipler gibi sürekli klavye üzerinde yazı yazmak durumunda olan meslek gruplarına katkı sağlamayı hedefledik. Bir meslek elemanı klavye tuşları arasında geçişlerdeki yavaşlık kişi bazında bakıldığında toplam meslek hayatı boyunca aylara, ülke bazında bakıldığında on binlerce saatlik iş kayıtlarına karşılık gelmektedir. Bizim gibi gelişmekte olan bir ülkede verimliliği artırmak açısından son derece önemli bir konudur.
Türkçeyi Bize Miras Bırakan Atalarımıza Minnettarız
Elimizdeki imkânların ve nimetlerin kıymetini bilmemiz lazım. Türkçe gibi mükemmel bir dili bahşeden atalarımıza minnettarım, Allah hepsine rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Rahat uyusunlar evlatları, bizler emanetlerine sahip çıkıyoruz. Bu ülkenin güzel gençleri Bu ülkenin, bu milletin, bu devletin kıymetini biliyor. Aldatılanları, aldananları biliyor, her şeye rağmen Ata’nın vasiyeti üzere Türk İstiklalini ve Cumhuriyetini İlelebet muhafaza edecektir