Yaşam Kalitemiz

Türk İnsanı Neden Mutsuz?

2000’li yıllar bir iş için Hollanda’ya gitmiştik işimizi hallettikten sonra çevreyi gezmek için çıktık. Orada yaşayan arkadaşımız bizi yel değirmenlerinin olduğu bölgeye götürdü. Değirmenleri inceledik mesire yeri, insanlar geziyor, gölde dalış yapıyor. Bir ara karşıdan bisikletle gelen, tahminen yaş 80 üstü olduğunu düşündüğüm karı-koca bize seslenerek el salladı ve güler yüzle  “Helooo” dedi biz de onlara aynı şekilde karşılık verdik. İşimiz bitti ve Kırıkkale’ye döndük apartmanın kapısında bir anne-kızla karşılaştık kızcağız sinir küpü öflüyor, öfkeyle bir şeyler haykırıyor, birden aklına Hollandalı ihtiyarlar geldi. Onlar 80 yaşın üstünde mutlu bizim kızımız belki 16 -17 yaşında öfleyip pöflüyor hayatından bezmiş .

Bu dünyayı neden birbirimize dar ediyoruz? Bu güzel ülkeyi neden bize dar ediyorlar? Gerçekten çok zor bir coğrafyada beceriksiz yöneticilerin idaresinde yaşıyoruz. Yukarıya koyduğum şu fotoğrafa tekrar bakın lütfen. Avrupalının diri, mutlu bedenleri ve bizim çileden yıpranmış, çökmüş nur yüzlü ihtiyarlarımız.

Çok açık söylüyorum bizim insanımız buna layık değil. Rahmetli Atatürk öldüğünden bu yana sahipsiz kaldı. Hoş Osmanlı’da da sahipsizdi. Osmanlı şirin görünmek için Arap coğrafyasına ve Balkan coğrafyasına onlarca eser yaparken örneğin bizim Kırıkkale’de sadece Çeşnigir Köprüsü var o da kendi ihtiyacı için. Vergi için gelmiş, asker için gelmiş, iaşe için gelmiş hep almış ve hiç bir şey vermemiş. O dönemin fotoğraflarına baktığınızda özellikle iç Anadolu insanının sefaletini çok net görüyorsunuz.

Bu coğrafya ortadoğu değildir, bu İngiliz’in tanımlamasıdır. Bu topraklar merkez dünyadır. Medeniyetlerin beşiğidir. Tarihin yazıldığı yerdir. Bu toprakların sahipleri fedakar ve vefakar Anadolu insanıdır. Adını hatırlamadığım bir Fransız seyyahın dediği gibi Türkler dünyanın dört bir yanına yardım etmiş ancak hiç kimseden yardım görmemiş şerefli bir millettir.

Atatürk’ün Kıymetini Bilemedik

1938’den bu yana demokrasi tiyatrosu üzerinden ayar veren batının ayarını yedik maalesef. Bilemedik. Atatürk’ün de kıymetini bilemedik. Ben dahi adamcağızın ne kadar mühim bir şahsiyet olduğunu 40 yaşından sonra anladım. Değerli okurlar Atatürk’ün vefatından sonra gelen idareciler maalesef bu millete ve bu vatana sadakatle bağlı değillerdi. Bu insanları ve kusurlarını tek tek buradan yazman mümkün değil ancak araştırabilir ve sizler de gerçeklere ulaşabilirsiniz. Kafamızı kuma sokarak gerçeklerden kurtulamayız. Gerçeklerle yüzleşmek ve gerekli hamleleri yapmak zorundayız. Bu gün herhangi bir yapıya ömür veren insanların yaşadığı hezimeti görüyoruz. En göz önüne serileni fetullahçı yapıdır. Diğer yapılarda da durum farklı değil. Gerçeklerin eninde sonunda gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır. Bu yapılara intisap edenler de gerçekleri görecekler. Ancak erken görürler de tedbir alırlarsa o başka. Aklı hür, vicdanı hür bireyler olarak davranmak, bu sorumluluğu yerine getirmek zorundayız. Bizim insanımız maalesef sorumluluktan kaçınıyor. Sorumluluğu başkasına yıkmaya kalkarsanız o kişinin oyuncağı olursunuz. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Her koyun kendi bacağından asılır. Verdiğiniz oyun, savunduğunuz olayın, ettiğiniz yardımın sorumluluğu tamamen size aittir.

Neden Sefillikten Kurtulamadık

Bu ülkenin güzel insanları şu andaki kötü yaşam kalitesini hak etmiyor. Bu topraklara geldiğimiz bin yıldır bir dirlik görmedik. Bu mümbit topraklarda, cennet vatanda bir huzur görmedik. Ağzımızın tadıyla bir beş sene üst üste geçiremedik. Bunun nedeni kötü siyasetçiler ve kötü devlet adamlarıdır. Beceremediler, istemediler, yanlış adamlarla, yanlış odaklarla yanlış işlere girdiler. Bu düzenin, bu sistemin değişmesi gerekiyor. İyi bir yaşam kalitesi sağlamamız ülkenin iyi yönetilmesinden geçiyor. Bu ülke kifayetsiz, yetersiz siyasetçiler tarafından yönetildiğinde sonucun ne olduğunu 1938 den bu yana gördük. 1938 den önce ne parası, ne yetişmiş insanı ne de malı mülkü olan bir ülkenin 15 senede nasıl kalkındığını da gördük. Stratejik akılla yönetilen ülke yokluk zamanında kalkınırken varlık dönemlerinde krizlerden başımızı alamadık.

Bunun çözümü tamamen Türk Malı olan Profesyonel Devlet Yönetim Sistemidir (Yönetim 6.0) yani liyakatli insanların yönettiği devlet yönetim sistemi, yani tam demokrasi, yani tam cumhuriyet. Bugünkü teknolojik imkanlarla birçok konunun doğrudan halka danışıldığı, vekillerin sadece yasama ve devletin çalışmasını kontrolle görevlendirildiği bir yönetim sistemi. Eflatunun 2400 yıllık hayali. Bu devlet yönetim sistemi ile bu ülkede yaşayan tüm insanlarımızın yaşam kalitesini kısa zamanda Avrupa’daki yaşam kalitesine yükseltebiliriz. Kavga biter, bölünme biter, çekişme biter. Meselemiz; Ne üreteceğiz? Nasıl üreteceğiz? Nereye satacağız? Ne kadar kazanacağız? Nasıl harcayacağız? a iner. Huzursuzluk mutsuzluk biter yüzlere bir tebessüm kalplere bir mutluluk gelir.

Bunu biz tasarladık biz başarabiliriz.